KDV Kanunu’nda Dövizli İşlemler ve Kur Farkları ile ilgili Düzenlemeler

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu[1] (KDVK) ile birlikte Türkiye’de 1985 yılından itibaren katma değer vergisi uygulamasına geçilmiştir.

KDVK’nun 1’nci maddesinde verginin konusunu teşkil eden işlemler, 10’ncu maddesinde vergiyi doğuran olay, 11 -17’nci maddelerinde vergi istisnaları ve 20 -27’nci maddelerinde matraha ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

KDVK’nun kur farkı uygulaması çerçevesinde tartışılan maddeler olan 21, 24, 26 ve 35’nci maddelerine aşağıda yer verilmiştir.

KDVK’nın ithalatta matrahı düzenleyen ve sadece ithalatta uygulanan 21’nci maddesinde kur farkı kavramı yer almış, bunun dışında bu Kanunun hiçbir maddesinde kur farkı kavramı yer almamıştır. Bu madde, dahilde uygulanan KDV’de başka bir ifade ile yurt içi teslim ve hizmetlerde geçerli olan bir madde değildir.

İthalatta matrah:

Madde 21 – İthalatta, verginin matrahı aşağıda gösterilen unsurların toplamıdır:

a) İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri,

b) İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar,

c) Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler.

Öte yandan KDVK’nun 26’ncı maddesinde döviz ile yapılan işlemlerle ilgili özel düzenleme yapılmıştır.

Döviz ile yapılan işlemler:

Madde 26 – Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilir. Cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığı belirler.

KDV Kanunu’nda yukarıda yer verilen, 21’nci maddesinin dışında, KDVK’nun hiçbir yerinde yurt içi teslim ve hizmetlerde oluşan kur farklarının katma değer vergisine tabi olduğunu ya da katma değer vergisinden müstesna olduğunu gösteren bir düzenleme bulunmamaktadır.KDV Kanunu

Kur farkının, katma değer vergisine tabi tutulmasının temel dayanağını ise KDVK’nun 24’ncü maddesi oluşturmaktadır. Madde metni aşağıdaki gibidir.

Matraha dahil olan unsurlar:

Madde 24 – Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahildir:

  1. a) Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,
  2. b) Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,
  3. c) Vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.

Kur farkı tartışmaları boyutunda en çok bahsi geçen maddelerden biri de KDVK’nun 35’nci maddesidir. Madde metni aşağıdaki gibidir.

Matrah ve indirim miktarlarının değişmesi:

Madde 35 – Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltilir. Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şarttır.

Dr. Celal Çelik, Yeminli Mali Müşavir, Ecovis Değer

 

DİPNOT

[1] Katma Değer Vergisi Kanunu 02.11.1984 tarih ve 18653 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s